8 Ocak 2015 Perşembe

(4erdkAf)Fosil Yakıtların Çevresel Etkileri (7uHgr2M)

0Zko7EA7F6aMJVW3qy5HuEh14u8tSSVzp0w1DSA6KF4lhCQlpY

Fosil Yakıtların Etrafsal Etkileri

Fosil Yakıtların Etrafsal Etkileri

Sürdürdüğümüz yaşam biçimiyle uygarlığımız, iki atom üzerine yapılmış durumda; hidrojen ve karbon. Fosil yakıt tüketimi, bu iki atomun içinde yer aldıkları bileşiklerden koparıp oksitlemekten ibaret.

Fosil yakıtları sanayide, ısınmada, ulaşımda ve cereyan imalatında kullanıyoruz. Bu yüzden de günümüzün en mühim meselesiyle, küresel ısınmayla karşı karşıyayız.

Fosil yakıtların tüketiminde kömür için yakma, petrol ya da doğal gaz için kaliteli üretim teknolojilerinin başka bir deyişle çevre dostu uygulamaların seçilmemiş olması, bu yakıtları mühim birer kirleticiye dönüştürüyor.

Fosil yakıt kullanımıyla ortaya çıkan parçacık yayılımı, atmosfere giren ışınları geri yansıtarak soğutma; sera gazı yayılımıysa, yeryüzünden yansıyan ışınları yutarak ısınma tesiri yaratıyor.

Araştırmalara göre katı parçacıkların soğutma tesiri, karbondioksit dışındaki sera gazlarının ısıtma tesirini yaklaşık olarak dengeliyor. Bu yüzden de " tam olarak ısınma tesiri "nin belirleyicisi yalnızca karbon dioksit.

Verilere göre , global olarak , enerji kaynaklı olarak 22.5 milyar ton karbondioksit atmosfere salınmış. Bu salımda, petrol %44, kömür %35 ve doğal gaz %21 oranında pay tutmuş.

Sera Tesiri,Sera Gazları

Dünya, üzerine düşen güneş ışınlarından bir sürü, dünyadan yansıyan güneş ışınlarıyla ısınır. Yansıyan bu ışınlar enbaşta karbondioksit, metan ve su buharı olmak üzere atmosferde bulunan gazlar aracılığıyla tutulur, bu da ısınmayı olanağı olanağı sağlar .

Işınların bu gazlar aracılığıyla tutulmasına "sera tesiri ", ışınları tutan gazlara da "sera gazları" denir.

Normalde karbon döngüsünün bir parçası olan sera tesiri, dünyayı canlı yaşamına uygun bir yer haline getiriyor. Halbuki son zamanlarda , bu etki korkmaya başladığımız bir tehlike haline geldi. Zira atmosferdeki sera gazlarının ölçüsü artarsa ısınma da artar.

Havanın başlıca iki bileşeni olan oksijen ve azot, güneşin gözle görünür dalga boylu ışınlarını yansıtır. Morötesi ışınların da bir kısmını soğurur. Dünya yüzeyine ulaşabilen güneş ışınları, yeryüzü aracılığıyla soğurularak ısıya dönüştürülür.

Bu ısı, yeryüzündeki atomları uyararak kızılötesi ışıma yapmalarına neden olur . Kızılötesi ışınların bir kısmı atmosferdeki karbon dioksit, metan ve su buharınca soğurulurlar. Bu yüzden, atmosferden dışarı çıkamazlar.

Son Zamanlarda, enbaşta fosil yakıtların artan tüketimi olmak üzere, tarım ve ormansızlaşma atmosferdeki karbon dioksit miktarının aşırı artmasına, bu da küresel ısınmaya neden oluyor .
Sera tesiri dünya yüzeyinin aşağı yukarı ısısını değiştireceği için , uzunca vadede iklim değişiklikleri, buzulların erimesi, mevsimlerin kayması ve tarım alanlarının verimsizleşmesi benzeri hayati sıkıntılara yol açacak .

Ne Yapacağız?

Dünyayı yaşanır tutmak istiyorsak, atmosfere bir sürü daha az karbon dioksit salmak zorundayız.

Bunun için , öncelikle fosil yakıt teknolojilerinin karbondioksit yayılımlarını azaltacak şekilde değiştirilmesi gerekmektedir .

Ancak bu bir sürü kolay değil . Teknik zorluklar, maliyetler ve en ehemmiyetlisi tüm ülkelerin bu konudaki politik yaklaşımları aşılması gerekli olan mühim sıkıntılar olarak görünüyor .

Karbon dioksit salımının kişi olarak azaltılması için kimi kullanışlı teklifler de sunuluyor. Bunların en en başında ormanlara sahip çıkmak ve tüm tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmek geliyor.

Bireysel olarak, atmosfere salınan karbon dioksit miktarına olan katkımızı çoğalış hesaplayabiliyoruz: "Karbon ayak izi" bunu yapmamıza yarayan bir hesaplama yöntemi .

Siz de kendi tüketiminizi hesaplayabilirsiniz.

Kaynak: http://yenilenebilirenerjikaynaklari.biz/


okY2tgRwQYzcEiAsgqpzwgr8521VedORNEhglZDqCgNhhNOwQo

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder