23 Ocak 2018 Salı

Dalga Enerjisinin Çevresel Etkileri

Dalga Enerjisinin Çevresel Etkileri

Yenilenebilir enerji kaynakları elde edilirken az ya da çok belli bir miktarda çevreye etkileri olmaktadır. Ancak diğer enerji kaynaklarında olduğu gibi büyük çevresel etki oluşturmazlar. Bu nedenle de ülkeler yenilenebilir enerji kaynaklarına her zaman önem vermiştir.  Türkiye yenilenebilir enerji kaynakları noktasında büyük avantajlara sahiptir. bunlardan birisi olan dalga enerjisi de yenilenebilir enerji kaynakları arasında çevreye olumsuz etkileri en az olanların başında gelmektedir.


Çevresel yararları


Dalga enerjisi çalıştırılması anında fosil yakıtla üretim meydana getirmezler. Bu nedenle de sistemi oluşturan parçaların üretimi esnasında emisyon mevcuttur. Oluşacak olan gaz salımı sonrasında dalga enerjisi tipine göre değişiklik gösterebilecektir.


Dalga enerjisinin insanlığa pek çok faydası vardır. Mesela uzk kıyı bölgelerinde ve küçük adalarda yedek bir güç istasyonuna bapımlılığı ve bu nedenle de enerji elde etmek için gerçekleştirien yakıt taşımacılığı sistemini de azaltacaktır. Bunun yanı sıra bu bölgede atmosfere de gaz salınımı bir hayli düşük boyutta olacaktır. dalga enerjisi sayesinde bu bölgelerde çevresel etkilerde en aza indirilecek ve maliyet neredeyse zaman içerisinde sıfırlanacaktır. Dalga Enerjisi Dönüşüm Sistemi ile ayrı bir besleme hattı oluşturulmuş olur. Özellikle kıyıdan uzak dalga enerji dönüşüm sistemleri, birçok organizmanın korunmasına ve yeni habitatların oluşmasına yardımcı olur.


Çevresel etkileri


Tüm enerji kaynaklarının çevreye etkileri ebette vardır. Dalga enerjisi sisteminde dönüşüm kıyı ve de kıyıya yakın bölgede kurulan dalga enerjisi sistemleri sayesinde deniz yaşamı da olumsuz bir şekilde etkilenebilmektedir.  Eğer ki bunun için gerekli olan düzenleme yapılırsa o zaman bu etkinin ortadan kaldırılması da sağlanabilir. Mesela bu tip sistemlerinin deniz ulaşım güzergahı üzerinde olmaması gerekir.


Yüz yıllar geçtikçe biryandan nüfusu büyüyen diğer yandan tüketimleri artan bir dünyada yaşamaktayız. Her güzel şeyin bir bedeli olduğu gibi enerji kaynaklarından faydalanırken de bir bedel ödenmesi gerekmektedir. Belki bu bedel çevrenin kirlenmesi, insan ömründe kısalma, dünyanın varoluşundan günümüze kadar yaşamış canlıların ırklarının tükenmesi, belki de yaşanabilir bir dünyanın torunlarımız tarafından görülemeyecek olmasıdır. Fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim günümüzde yoğunlaşmıştır. Bu enerji kaynaklarından yoğunluk bakımında, günümüzde yaygın olan rüzgar ve güneş enerjisinden daha yüksek olan dalga enerjisinin ekonomiklik ve çevresel yönlerden ele alınmıştır.




Kaynak:

21 Ocak 2018 Pazar

Biyokütle Enerjisinin Çevresel Etkileri

Biyokütle Enerjisinin Çevresel Etkileri

Bu yazıda Biyokütle enerjisinin çevreye vermiş olduğu etkilerden bahsetmek istedik ancak durumu daha iyi anlatabilmek için ilk olarak biyokütle enerjisi ne demektir. Bu anlamaya çalışalım. Biyokütle atıklarının yakılması sonrasında birkaç işlemden geçirilerek elde elde edilen enerji türüne biyokütle enerjisi denilmektedir. Biyo enerji bugün yenilenebilir enerji çeşitleri arasında bakıldığında temiz bir enerji olarak gösterilmektedir. Ancak burada kullanım alanını iki şekilde değerlendirebiliriz. Bunlardan birincisi modern kullanım ikincisi de klasik kullanım. Klasik kullanımı aslında herkes bilir. Mesela hayvan gübresi ve odun gibi yakacaklardan elde edilmesi modern kullanımda ise orman ve tarım ürünleridir. Biyokütle Enerjisi Nedir? başlıklı makalemiz içerisinde konunun ayrıntılı bir şekilde anlatımı mevcuttur.


Biyokütle’nin Avantaj Sağladığı Durumlar Nelerdir?


Her yenilenebilir enerji türü gibi biyokütle enerjisinin de insan hayatı üzerinde önemli etkileri vardır. Çevresel etkilerini anlamak adına bu avantajları biliyor olmak önemlidir.


Biyokütle enerjisi petrol ithalatını azaltacaktır. Dolayısıyla dışa bağımlı ülke olma konumundan çıkarsınız. Bunun yanı sıra petrol işlenirken hem maliyetli hem de çevreye zarar verici etkileri vardır. Ancak biyokütle enerjisinde bu söz konusu değildir. Sürdürülebilir enerji türlerine destek olduğundan dolayı da ülke enerjisine destek olacaktır. Bu tarz bitkilerden elde edilen enerji türü sayesinde insanların tarıma olan ilgileri artacaktır. Dolayısıyla bu hem ülke ekonomisi hem de istihdam noktasında önemli bir katkı sağlamış olur. Kırsal kesimdeki hayatı düşündüğünüz zaman burada güçlü bir ekonomik yapının oluşmasını sağlar.


Yenilenebilir enerji kaynakları her zaman istihdama katkı sağlamıştır. Dolayısıyla bu tür işletmelerin çoğalıyor olması da yerel olarak iş imkanlarını artıracaktır.  Doğal bir enerji türü olduğundan dolayı da çevreye hiçbir şekilde zarar vermez. Bu hem bitki, hem de insan doğası için önemli bir ayrıntıdır. Biyokütle enerjisi sayesinde biyodizel üretimi gerçekleştirileceğinden yeni bir araç yakıt türü olarak gösterilir. Yağlayıcı özelliğinin de olmasından kaynaklı olarak aracın motorunu da koruyacaktır. Biyokütle Enerjisinin Avantajları başlıklı makalemiz içerisinde konu ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. Bu makalemizi okuyarak daha güçlü bir bilgi elde edebilirsiniz.




Kaynak:

19 Ocak 2018 Cuma

Hidrojen Enerjisinin Çevresel Etkileri

Hidrojen Enerjisinin Çevresel Etkileri

Hidrojen kullanımı çok temiz bir yakıttır. Hidrojenin yanması veya yakıt hücresinde tüketilmesi sonucu son ürün olarak sadece su üretilir. Yanma yüksek sıcaklıkta olursa havadaki azot ve oksijenden NOx oluşabilir. Ancak bu sorun diğer yakıtlarla aynıdır ve kontrol edilebilir. Diğer yakıtların aksine hidrojen elementlerden üretilen kirletici içermez. Bu nedenle de SO2, CO, CO2, uçucu organik kimyasallar oluşmaz.


Tabloda farklı enerji sistemlerinden üretilen kirleticilerin miktarları görülmektedir.



Hidrojenin fosil yakıt kullanarak buhar iyileştirme ile üretilirse oluşacak karbondioksit miktarı fosil yakıt direkt yakıldığında oluşacak emisyon miktarından yüksektir. Ayrıca buhar iyileştirmede kükürt gibi fosil yakıtın içerdiği safsızlıklarda kirletici emisyona neden olmaktadır. Elektroliz yöntemi kullanıldığında ise elektroliz işleminin sürebilmesi için gerekli elektriğin ne şekilde temin edildiği önem taşımaktadır.


Hidrojenin biyokütleden, solar enerjiden veya diğer yenilenebilir kaynaklardan üretimi emisyon miktarını azaltır


Uçaklarda hidrojenin kullanımı sonucunda oluşacak su buharı emisyonu tehlikeli olabilir. Ortalama yükseklik ve enleme bağlı olarak buz bulutları oluşur ve bu bulutlarda sera etkisine ve ozon tüketimine neden olurlar. NOx oluşumu ise alev sıcaklığına ve zamana bağlıdır. Hidrojen geniş bir  aralıkta alev alma sıcaklığına sahip olduğundan NOx emisyonu motor tasarımları değiştirilerek azaltılabilir.


Dünyada deniz ve nehirlerden su buharlaşması yılda yaklaşık 5.1014m3’tür. Eğer günümüzde insanlığın toplam enerji tüketimi olan 11TW hidrojen ile sağlanırsa yıllık su buharlaşması yaklaşık 2.5.1010m3 olur. Bu değer doğal buharlaşmanın 1/20 000’idir.


Hava kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki etkileri düşünüldüğünde, fosil yakıt yerine hidrojen kullanılması ile fiziksel sağlık şartlarında da iyileşmeler olacaktır. Enerji üretimi sırasında CO2 emisyonunun azalması veya atmosferdeki CO2 derişiminin düşürülmesi sağlanabilir. Atmosferdeki CO2 değişiminin düşürülmesi teknik ve ekonomik olarak solar fotosentez ile sağlanabilir.


Günümüzde ve 2030 yılında elektrik motorlu ve hidrojen motorlu araçların spesifik CO2 emisyonları gösterilmektedir. Atmosferde CO2 derişimi 2050 yılında 520 ppm’e ulaşacaktır. Ancak hidrojen kullanılırsa bu senaryo değişebilecektir. Ancak Şekil 3’ten de görüleceği gibi solar hidrojene geçiş 25 yıl gecikirse karbon dioksit 2070 yılında yaklaşık 620ppm’e kadar yükselir. Eğer hidrojene geçiş 2050 yılında olursa bu geçişin hiç pozitif etkisi olmaz.




Kaynak: enerji çeşitleri, hidrojen, hidrojen enerjisi, yenilenebilir enerji

17 Ocak 2018 Çarşamba

Jeotermal Enerjisinin Çevresel Etkileri

Jeotermal Enerjisinin Çevresel Etkileri

Belirli jeotermal alanlarda atılan jeotermal atık sulardaki kirleticilerin konsantrasyonları İstenmeyen ses olarak tariflenen gürültü, inceleme sondajlarında, inşa ve üretim fazlarında meydana gelir. Çoğu jeotermal alanlar gürültü oranı az ve ekstra gürültünün ilgi çektiği ırak alanlardadır.


Gürültü Fiziksel kirlilik Bu etkiler ile bitkiler ve yaban yaşam ziyan görebilir, yüzey morfolojisi değişebilir. Zemin oturması çökme Her türlü yeraltı rezervuarından büyük miktarda çekilen akışkanın art basılmaması, Vakitle azalan akışkan miktarının azalmasından kaynaklı sıcaklık ve basınç kayıbı ve bölgenin yeryüzü şekillerine bağlı olarak toprak yüzeyde kademeli olarak ortaya çıkan çökmeler ile kendini gösterebilir.


Bu art dönüşü olmayan bir olaydır.Arazi, yerleşim yerlerine yakın ise çökme, binaların stabilitesinde, yerleşke olmayan yerlerde çevresel olarak yüzey su havzasında problemler yaratır. Jeotermal akışkanın büyük miktarlarda çekimi ile yeraltındaki kütle miktarının azalması, rezervuara soğuk suyun basılması neticesi kızgın olan kayaçların bir anda enerjilerini kaybetmesi, Basılan akışkan basıncının, basmakalıp basıncı arttırması neticesi, fay ve çatlakların karşılıklı yüzeyleri arasındaki sürtünme direncini azaltması gibi sebepler ile jeotermal alanlarda mikro-depremler görülebilir.


Yeni Zelanda’daki Wairakei jeotermal kısmı 1958 yılından 1998 yılına kadar 14 m’den çok çökme alana gelmiştir Amonyak (NH3) İstenmeyen susal yabani otların büyümesine yol cesur. Nehirleri tıkayabilir, oksijeni tüketir Arsenik (Yemek) İnsanda yiyecek ya da içecek alımı ile zehirlenmeye, direkt olarak kansere –WHO(1993)- ve bitkilerin zehirli olmasına, yapraklarında renk bozulmasına yol cesur Cıva (Hg) Atmosferde geniş alana yayılır ve uzun vakit kalır.


Gıda zincirinin her basamağında birikir, sinir sistemine ve böbreklere menfi tesiri bulunmaktadır Hidrojen sülfit (H2S) Ağır gazdır, yüzeye yakın birikir, doğrudan hissedilir. Bitkilerde doku sorunu, büyüme azalması, asit yağmurları ile su, toprak ve nebat kimyasını bozar. Karbondioksit (CO2) CO2 ‘in atmosfere deşarjı global ısınmaya sebep olur.


Kimyasal ve termal kirlilik Jeotermal proseslerde soğutma suyu atımı, gaz, buhar ve kuyu yoluyla çevreye fosil yakıtlara ve nükleer kuvvet santrallerine göre ‘temiz’ sayılabilecek düzeyde kimyasal kirleticilerin veriliyor olmasına karşın, etkiler dikkatli bir yönetimle en üye indirgenebilir ya da tamamıyla ortadan kaldırılabilir. Jeotermal enerjideki kirleticiler genellikle elde edildiği bölgeyle orantılıdır. Jeotermal akışkanlar, yoğuşmayan gazlar ve miktarı sıcaklıkla yükselen çözünmüş sert partiküller içerir.


Yoğuşmayan gazlar ise ; Borik asit (H3BO3) Fazla Bor (B) konsantrasyonları, insanda kilo kayıbına, bağırsak sistemi rahatsızlıklarına ve bitkilerde menfi etkilere yol cesur, muhakkak içme suyuna karıştırılmamalıdır. Jeotermal akışkanlar bileşimlerinin ve pH değerlerinin bir fonksiyonu olarak çoğu kez kalsit (CaCO3) ve bazı vaziyetlerde ise silis (SiO2) kabuklaşmaları yapabilirler.




Kaynak:

16 Ocak 2018 Salı

Rüzgar Enerjisinin Çevresel Etkileri

Rüzgar Enerjisinin Çevresel Etkileri

Yenilenebilir enerji kaynaklarından söz ettiğimiz de burada dikkatleri çeken en önemli enerji kaynaklarından birisini de rüzgâr enerjisi olduğunu söyleyebiliriz. Rüzgar enerjisi sonsuz bir kaynaktır dolayısıyla buradan üretilen elektrik enerjisi sayesinde ciddi bir başarı da sağlanmıştır. Yatay eksenli olan rüzgâr türbinleri bu noktada önemlidir. bu çalışmada ise rüzgar türbinlerinin neden olduğu bir takım çevresel etkilerde vardır. Örneğin gürültü, hava kirliliği, arazi kullanımı, habitap, eltro-manyetik etki, görüntü ve estetik etkiler gibi pek çok çevresel etkileri saymak mümkündür.


Rüzgâr enerjisi;


Rüzgâr enerjisi için konuşulacak olan şeyin kararlı ve güvenilir bir enerji kaynağıdır. Rüzgârdan elde edilmekte olan enerjinin de rüzgarın hızına ve çapına bunun yan ısıra esme süresine bağlı olarak değişiklik göstermektedir.


Rüzgâr enerjisi günümüzde elektrik elde etmek amacıyla kullanılmaktadır. Özellikle de yatak eksenli rüzgâr türbinleri de en çok tercih edilendir. Bu türbinlerin kanatlarında oluşan manyetik elektrik ise çevreye mekanik bir enerji göndermektedir. Dolayısıyla bu sistemler kurulurken geniş büyük araziler üzerine kurulmaktadırlar.


Yatay eksenli rüzgâr türbinleri; Temel olarak kanatlar, kule,  gövde, düşük hızlı  eğim   ve kanat döndürme  mekanizmaları, dişli kutusu, yüksek hızlı, jeneratör ve kontrol ünitesi gibi elemanlardan oluşmaktadır [


Rüzgar türbinleri, çevreye herhangi bir emisyon yaymayan ve sera etkisine sebep olmayan enerji üretim kaynaklarıdır. Bu sebeple, dünyada rüzgâr enerjisinin kullanımı her yıl giderek artmaktadır. Dünya rüzgâr türbini kurulu gücü Ekim 2016 itibariyle 456 GW olup yıllık ortalama büyüme oranı yaklaşık %15 seviyelerindedir. Rüzgâr türbinlerinin çevreci santraller olması, çevreye hiçbir olumsuz etkisinin olmadığı anlamına gelmemektedir.



Rüzgâr türbinlerinde oluşabilecek en önemli çevresel sorun gürültü olarak değerlendirilmektedir.  Bu sebeple, rüzgâr enerjisi santralleri yerleşim yerinin olmadığı ya da yükselti farklılıklarından dolayı gürültünün çok az hissedildiği yerlere inşa edilmektedir.


Ayrıca, rüzgâr türbinlerindeki teknolojik gelişmeyle beraber gürültü seviyeleri de giderek düşmektedir. Rüzgâr, her zaman yeterli hızda esmemektedir. Bu durumda da rüzgardan elektrik enerjisi üretimi ya ke-sikli olmakta ya da hiç gerçekleşmemektedir.


Yüksek hızla dönen rüzgâr türbini kanatları, kuş ölümlerine neden olabilmektedir. Ancak yürütülen çalışmalar-da, bu kuş ölümlerinin ciddi boyutlar-da olmadığı ortaya konulmuştur




Kaynak: Enerji, rüzgar, rüzgar enerjisi, rüzgar enerjisi ve çevre, rüzgar enerjisinin etkileri

14 Ocak 2018 Pazar

Güneş Enerjisinin Çevreye Etkileri

Güneş Enerjisinin Çevreye Etkileri

Hiçbir enerji kaynağının biyo çeşitlilik üzerindeki etkisinin sıfır olduğu söylenemez. Örneğin fosil yakıtların iklim değişikliği ya da çölleşme gibi etkisi bulunurken çıkardıkları gazlar neticesinde de insan hayatında büyük tahribatlara neden olabilirler. Bunun yanı sıra daha öncesinde karşılaşmış olduğumuz nükleer kazalar ve petrol sızıntıları da canlıların hayatına ne kadar zarar verdiğine dair açık bir göstergedir.


Fosil yakıtlar bu kadar güçlü bir etkiye sahipken yenilenebilir enerji kaynaklarının insan ve çevre üzerinde yaratmış olduğu etkilerde biraz daha az sınırlıdır. Örneğin rüzgar türbinleri kuşların göç rotasında olabildiğinden onlara zarar verebiliyor. Çevresel olarak ise bu santrallerin dev bir görünümde olmasından kaynaklı olarak görüntü kirliliğine neden olabiliyor.


Bu anlamda bahsetmek istediğimiz yenilenebilir enerji kaynakları arasında sıkıntılara neden olabilecek güneş enerjisinin de çevresel olarak etkilerinin olmadığı söylenemez. Örneğin güneşten gelen ultraviyole ışınların insan cildi üzerinde olumsuz bir etkisi vardır. Bu aslında uzun zamandan beri insanlığın tartıştığı soruların başında geliyor.


Yapılan çalışmalar gösteriyor ki güneş tarlalar enerjiye katkı sağlıyor ancak bunun yanı sıra bitki ve hayvanlarında yaşam alanlarını daraltıyor


Arazinin verimli kullanılması da sektör tarafından öne sürülen en büyük artılardan biri. Büyük güneş tarlaları genellikle çöller ya da eski sanayi bölgeleri üzerine kuruluyor.


Bazı durumlarda dönümlerce büyüklükte güneş paneli tarlaları söz konusu oluyor ve bu da iyi bir şey değil. Ancak pek çok durumda bu paneller merkezi değil, basitçe çatınızın üzerine kurabiliyorsunuz. Bu alanda büyük potansiyel var.


Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki güneş enerjisinin faydaları ve zararları bir arada ele alındığında çevreye etkilerinin insana sağlamış olduğu yararlardan çok daha azdır. Bu da bu sistemlerin desteklenerek her geçen gün biraz daha yeni teknolojilerin de kullanımıyla çoğaltılması gerekiyor. üstelik fosil yakıtların da çok kısa bir dönem içerisinde yok olmaya başladığını düşündüğünüzde bu sistemin gerekliliği de bir kez daha ortaya çıkabiliyor.




Kaynak: güneş enerjisi, güneş enerjisi çevreye zararı, Güneş enerjisi nedir, güneş enerjisinin etkileri, güneş enerjisinin faydaları

12 Ocak 2018 Cuma

Dalga Enerjisi Dezavantajları Nedir?

Dalga Enerjisi Dezavantajları Nedir?

Deniz dalga enerjisinde; her boyut ve güçte santral deniz yüzeyinde kurulabilir. İlk yatırımdan başka girdisi yoktur. Hava kalitesini yükselten, temiz, sınırsız ve ucuz enerjidir. Nüfus yoğunluğu kıyılarda toplanmış olan ülkelerde enerji, üretilen yerde tüketileceğinden uzun iletim hatlarına gerek yoktur. Öngörülen enerji ihtiyacına göre boyutlandırılabilir.


Büyük dalga boyutu maliyeti düşürür. Deniz üzerinde kurulduğundan tarım arazilerini yok etmez. Özellikle adalar için uygun enerji santralleridir. 373 Tamamen yerli teknoloji ve yerli imalat olması durumunda enerjide dışa bağımlılığı azaltabilecektir.


Denize bıraktığı hiçbir fiziksel, kimyasal ve organik kirleticisi yoktur. Ancak, sistemlerin inşası sırasında bir miktar emisyon açığa çıkmaktadır. Dalga enerji sistemleri durgun su oluşturur ve böylece kano ve dalma gibi su sporlarının yapılmasına imkan sağlar.


Dalga enerji sistemleri çeşitli deniz canlıları için yapay bir ortan oluşturur ve deniz içinde değişik türdeki canlı popülasyonlarının gelişmesini destekleyebilir. Dalga ve akımlardaki değişim, yüzeye yakın yaşayan canlı türlerini doğrudan etkiler.


Bu durum dikkatli yer seçimi gerektirmektedir. Özellikle kıyı şeridi ve kıyıya yakın uygulamalarda görüntü ve gürültü kirliliği söz konusu olabilir. Bu yüzden yapılar ses geçirmez özellikte olmalıdır. Kıyıdan uzak uygulamalar denizcilik için tehlike oluşturabilir.


Kıyı şeridi ve kıyıya yakın uygulamalar estetiksel açıdan olumsuz etki yaratabilir. Su yüzeyinin büyük bir kısmının dalga enerji sistemleri ile kaplanması deniz yaşamına zarar verirken (kıyı ekosistemini olumsuz etkileyebilmesi) aynı zamanda atmosferle teması engellediği için daha büyük etkiler de yaratabilir. Dalga enerji tesisleri, dalgakıran gibi davrandığı için denizi durgunlaştırır. Bu birçok limanda istenen etki olmasına karşın denizin üst tabakasının karışımını yavaşlatması deniz yaşamını ve balıkçılığı ters yönde etkiler. Bu olay yüzeyin çok altında yaşayan balıkları doğrudan etkilemese de azalan karışımdan dolayı yüzeydeki üretim değişir ve otçul popülasyonun yiyecek temini azalır. Bunlara ek olarak turizm üzerinde olumsuz etkiler doğurabilmesi, başlangıç yatırım maliyetlerinin yüksek oluşu gibi olumsuz tarafları da vardır. Fosil yakıta olan bağımlılığı azaltacak, temiz, güvenilir ve sonsuz yenilenebilir enerji kaynağı olan deniz kökenli enerji kaynaklarının üretiminde yer seçimine önem verilerek ekosisteme verilecek etkiler en aza indirilebilir.


Dalga enerjisi dezavantajları ile karşılaştırıldığında avantajları ağır basan, sürdürülebilir kalkınma, sürdürülebilir ve temiz enerji gibi kavramlarla tutarlı, CO2 emisyonu bulunmayan bol miktarlı bir enerji kaynağıdır.




Kaynak: dalga, dalga enerjisi, dalga enerjisi avantajları, dalga enerjisi dezavantajları, Enerji

9 Ocak 2018 Salı

Nükleer Enerjinin Avantajları

Nükleer Enerjinin Avantajları

Bir ülkenin büyümesini devam ettirebilmesi önemli bir konudur.  Bu nedenle de dünya üzerinde bulunan gelişmiş ülkelere baktığımız da neredeyse hepsinin nükleer enerjiye sahip olduklarını söyleyebiliriz. Nükleer enerjinin kullanımına baktığımız da elektrik enerjisinin yanı sıra uzay teknolojisinde de kullanılmaktadır. Bu anlamda uçak sanayisi ve denizaltı yapımında nükleer enerji kullanımı söz konusudur. Dünya’da nükleer enerji kullanımına baktığımızda yaklaşık olarak 1960 yılından bu yana tercih edilip nükleer santral sayıları her geçen gün artmaktadır.


Türkiye için konuşacak olursak ülkemizin de hedeflerini yakalayabilmesi için büyük bir enerjiye ihtiyacı olacağını görüyoruz. Nükleer enerji sayesinde sürekli olarak elektrik üretimi gerçekleştirilebilir. Ama yalnızca elektrik değil teknolojik gelişmeler kapsamında da önemlidir. Peki, hayatımızda bu büyük avantajlar sağlayacak olan Nükleer enerjinin avantajları nelerdir?


 Nükleer Enerjinin Avantajları


Çevreye duyarlıdır: çevreye duyarlı olduğundan dolayı insan sağlığına hiçbir şekilde zarar vermez. Mesela doğalgaz ya da kömür hatta petrol gibi üretimler esnasında atmosfere zararlı gazla göndermez bu sayede de küresel ısınmanın etkileri düşürülmüş olur.



Elektrik Enerjisi Üretilebilir: Ülkemiz için konuşacak olursak biz elektriği dış ülkelerden alıyoruz. Dolayısıyla nükleer enerji üretimi sayesinde artık elektrik ithale den ülkeler arasında olmayacağız. Nükleer enerji yenilenebilir enerji kaynaklarından olduğundan dolayı süreklilik arz eder.


Maliyeti Düşürecektir: Nükleer santrallerde üretilmiş olan elektrik sayesinde artık elektriğe harcanan para da daha az olacaktır.


Yenilenebilir Enerji: Nükleer santraller içerisinde kullanmış olduğunuz bir yakıtı yeniden kullanabilme olanağınız vardır. Nükleer santrallerde kullanılmış yakıt yeniden işlendikten sonra faydalı ürünler ayrıştırılarak tekrar yakıt olarak kullanılabilir. Tekrar kullanılabilirlik üretimde maliyeti düşürür.


Daha Verimlidir: 1000 MW’lık bir Nükleer Santral 1 yılda yaklaşık olarak 1.6 milyon ton ham petrol eş değeri enerji üretebilmektedir. Nükleer yoluyla kullanılan nükleer yakıtın bir kilosu; yaklaşık iki vagon kömür ya da yaklaşık iki tank dolusu petrol yakılarak üretilen enerjiye eş değerdir. Nükleer enerji daha ucuz olmasının yanı sıra aynı zamanda daha verimlidir.


Yukarıda nükleer enerjinin avantajlarına kısaca değindik ancak bu enerji sistemlerinin faydası bunlarla sınırlı değildir.




Kaynak: Nükleer enerji, nükleer enerji bölgeleri, nükleer enerji hakkında, nükleer enerjinin faydaları

8 Ocak 2018 Pazartesi

Biyokütle Enerjisinin Dezavantajları

Biyokütle Enerjisinin Dezavantajları

Biyokütle içerisinde bulunan materyallerin işlenebilmesi neticesinde ısı elde etmek için kullanılabilir. Bu nedenle de doğal bir yakıt türü olarak bilinmektedir. Biyoküte enerjisi ya da diğer bir ismiyle biyoenerji organik bir yakıt türü olarak elde edilmektedir.


Enerjinin verimli kullanılmasının yanı sıra verimliliğin sağlanabilmesi de önemlidir. İnsanoğlı Biyoenerji artırıcı olan tarım faaliyetleri içerisinde de kullanmaya başlanmıştır. Bu nedenle de petrole ve sınırlı diğer enerji kaynaklarına olan ihtiyaç da bu sayede daha aza indirilmiş olacaktır. Dünyanın her bölgesinde mısır, şeker pancarı, arpa ve keten gibi bitkilerin yetiştirilmiş olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla bu bitkileri yetiştirirken bir de getirisinin hesaplanması gerekir. Bunun içinde bu tür besinleri yalnız gıda olarak değil aynı zamanda yakıldıklarında ortaya çıkmış olan enerjisinden de faydalanmak gerekir. Bu sayede iki yönlü bir gelir elde edilebilmektedir.


Yukarıda bahsetmiş olduğum açıklamaya göre buradan çıkarılacak sonucun Biyokütle yani biyoenerjinin de bir yenilenebilir enerji türü olduğunu söyleyebiliriz. Yukarıda belirtmiş olduğumuz gıdalar kullanıldıktan sonra yeniden ekilerek bu enerjinin de devamı sağlanmış olabilecektir. Bunun yanı sıra bitkisel bir enerji olduğundan dolayı çevresel bir karbon döngü oluşturmuş olacaktır.


Biyokütle enerjisi nerede kullanılır?


Biyokütle enerjisinden bahsettik ancak bu enerjinin bir de nerelerde kullanılabileceği sorusunun aklınıza takıldığını görüyoruz. Dolayısıyla ilk söyleyeceğimiz şey fabrikalarda enerji elde edilmek için kullanılabilir olacaktır. Bunun yanı sıra araçlarda yakıt olarak kullanılabilir. Günümüzde bu tip enerjiler farklı formlara rahatlıkla dönüştürülebildiğinden dolayı kullanım alanı da genişlemiştir. Yani biyokütle için söylenecek söz kullanılacak alanı bulmak çok da zor değildir.


Toz haline getirilmiş odunları otomatik olarak alıp yakan makineler de üretilmiştir. Bu da odunu doğrayıp enerji kaynağı olarak kullanmaya olanak sağlamıştır.


Biyokütle Enerjinin Dezavantajları;


  • Su ihtiyacı fazladır,

  • Verimleri yüksek değildir,

  • Geniş yerleşim bölgelerine ihtiyaç duyar,

  • Tarım alanları bakımından rekabet oluşturur.

  • Petrol, doğalgaz gibi fosil yakıtlarla kıyaslandığında enerji verimi düşüktür.

  • Ekilmesi, işlenmesi ve kullanılması uzun bir süreç alır.

  • Elde edilmesi için teknoloji ve çaba gerektirir.




Kaynak: biyoenerji, biyokütle, biyokütle enerjisinin dezavantajı, dezavantajları, enerji kaynakları, yenilenebilir enerji

6 Ocak 2018 Cumartesi

Dalga Enerjisinin Avantajları

Dalga Enerjisinin Avantajları

Dalga enerjisi rüzgarların deniz ve okyanus yüzeylerindeki hareketleri sonrasında oluşan gel git hareketlerinden elde edilmiş olan bir enerji türüdür. Dalgalar rüzgarın sınır tabakasından sürtünmeleri sonucunda ortaya çıkar. Bu durumda deniz yüzeyinde dalgalar yukarı ve aşağı doğru hareket etmeye başlar ve bu sayede de dalgadan bir enerji meydana gelir. Yenilenebilir enerji kaynağı olarak bilinen bu kaynak oldukça yoğundur.  Dalgalardan meydana gelen bu enerjinin üretilmesi için birçok yöntem vardır. Bunun içinde başlıca dalga enerji çeşitlerini sıralayacak olursak şu şekilde listeleyebiliriz.


  • Gel-git enerjisi sistemleri

  • Dalga çiti ile enerji üretimi

  • Deniz suyu salınımı enerji sistemleri

  • Deniz suyu ısıl enerji kazanım sistemleri

  • Akıntı ile enerji üretim sistemleri

Dalga enerjisinin üretilebilmesi için deniz ve okyanusun olması gerekir. Peki, bu enerjinin insanın kullanımındaki faydaları nedir? Bize nasıl bir avantaj sağlayabilecektir.


DALGA ENERJİSİ AVANTAJLARI NELERDİR?


Dalga enerjisinin faydalarını yalnızca insanlar için bireysel anlamda düşünmek yanlış olur. Bunun için toplum ve doğa olarak birçok şekilde değerlendirilmesi gerekir.


Dalga enerjisi yenilenebilir ve tükenmeyen bir enerji kaynağı olarak bilinir. Yani sonsuzdur.


Yenilenebilir enerjilerin en büyük faydası bizi fosil yakıtlara bağımlılıktan kurtarmasıdır. Bu anlamda dalga enerjisi fosil akaryakıtların kullanımını azaltacaktır.


Dalga enerjisinin çevreye hiçbir yan etkisi yoktur. bu nedenle de çevre kirliliği yaratmaz.


Ekonomik bir çözüm olmasının yanı sıra aynı zamanda istihdam da oluşturabileceğinden dolayı işsizlik yönünde büyük bir etkisi vardır.


Bulunduğunuz yerde elektrik yoksa ve buna da imkan yolsa dalga enerjisinden elektrik üretilerek ihtiyacı giderebilmektedir.


Deniz ve okyanuslarda bilindiği üzere bilimsel pek çok çalışma yapılmaktadır. Dolayısıyla buralarda yapılan çalışmalar sırasında elektrik ihtiyacının karşılanmasını sağlar.


İçme suyu elde edilmek için kullanılabilir. Tatlı su kaynaklarının olmadığı yerde tuzlu suyun tatlı suya dönüştürülmesi amacıyla kullanılmaktadır. Bunun en basit örneği olarak ise KKTC’yi gösterebiliriz. Burada yıllardır deniz suyu arıtılarak içme suyu haline dönüştürülmektedir.


Denizlerin ve okyanusların dibinde çeşitlilikler mevcuttur dalga enerjisi bu çeşitliliğin tanınması noktasında fayda sağlar


Su kaynaklarımızın kıyılarını da korumamızı sağlar.




Kaynak: dalga enerjisi, dalga enerjisinden elektrik üretimi, Enerji, enerji kaynaklarımız, yenilenebilir enerji

5 Ocak 2018 Cuma

Biyokütle Enerjisinin Avantajları

Biyokütle Enerjisinin Avantajları

Yenilenebilir enerji kaynaklarının bütününe baktığımız da büyük bir potansiyele sahip olduğunu görüyoruz. Özellikle belirtmek gerekirse rüzgar ya da güneş enerjisi gibi kesik değil süreklilik arz edebilecek olan bir kapasiteye sahip. Bunun nedeni ise diğerlerine göre daha kolay depolanabilmesi özelliğidir. Hatta alternatif enerjiler içerisinde en avantajlısı olarak gösterilmektedir. Biyokütle için söylenebilecek tek söz yerli bir kaynak olmasıdır. Yerel üretim yapılabildiği gibi istihdama da büyük katkı sağlar. bu sayede kırsal bölgeleri ele alacak olursak göçü önleme özelliğine sahiptir.


Atmosfer içerisinde CO2 artışına neden olmaz. Yansıması halinde atmosferden almış olduğu kadar karbonu karbondioksit halinde sağlayabilir. Bu nedenle de orman ve de bitkilerin yenilenmesi durumunda kuramsal olarak sera etkisine katkısı olmayan bir yakıt şeklidir.


Biyokütle Enerjisi Nedir? : Biyokütle bir türe ya da çeşitli türlerden oluşmuş olan bir topluma ait yaşayan organizmaların belli bir zaman içerisinde sahip oldukları kütleye denilmektedir. Eş anlamlı olarak tanımına bakacak olursak canlıkütle anlamına geliyor. Yazının devamı için tıklayınız…


Biyokütle aynı zamanda güncel olarak da kullanılır. Örneğin fosil yakıtların içerisine % 2-25 gibi oranlarda karıştırılabilir. Bu sayede hava kirliliği üzerinde olan baskının da kaldırılmasına yardımcı olacaktır. Mesela şu şekilde düşünebilirsiniz. Kömürle çalışan bir termik santral hayal edin buna % 33-37 oranında biyokütle karıştırıldığında kükürtdioksit ve azotoksit oranlarında % 30’a varan bir azalma görebilirsiniz. Dünya geneline baktığımız da alternatif enerji konusunda biyokütle kullanımının bir hayli artmış olduğunu görebilirsiniz.



Peki, gelelim bize sağlamış olduğu avantajlar nelerdir sorusunun yanıtına.


  • Petrol ithalatının azalmasını sağlar,

  • Sürdürülebilir enerjiye destek olur,

  • Enerji tarımının gelişmesini sağlar,

  • Kırsal kesimin sosyo-ekonomik yapısının iyileşmesini sağlar,

  • Yerel iş imkanı yaratır ve imalat sanayinin gelişmesine katkıda bulunur,

  • Doğal enerji kaynaklarının ve çevrenin korunmasını sağlar.

  • Biyodizel yağlayıcı özelliğinden dolayı motoru korur.

  • Depolanması daha kolaydır. Dizelin depolanma koşullarında yapılabilir ancak dizelden daha temizdir.

  • Taşınması güvenli bir şekilde yapılabilir.

  • Tarımsal alanda kullanılabilir bu sayede istihdam da kuvvetli bir artış sağlanmış olacaktır.

  • Çevreye herhangi bir şekilde zararı yoktur

  • Kullanımda büyük avantajlar sağlar




Kaynak: biyo kütle, biyokütle enerjisi, biyokütle hakkında, biyokütle ne demektir

4 Ocak 2018 Perşembe

Jeotermal Enerjinin Dezavantajları

Jeotermal Enerjinin Dezavantajları

Jeotermal enerjinin ne olduğu konusunda daha önceki makalemizde size bahsetmiştik. Ancak kısaca bir toparlama yapmak gerekirse. Yer altınının alt katmanında bulunan sıcak suyun kullanılması neticesinde elde edilen bir enerji türüdür. Jeotermal enerji her anlamda kullanılabilmektedir. Örneğin ısınmada kullanılabilir ya da elektrik üretimi için tercih edilebilir.


Günümüzde yenilenebilir enerji kaynaklarına baktığımız da avantajlarının düşünüldüğünden de fazla olduğu görülüyor. Ancak bu avantajları elde edebilmek için bir takım dezavantajları da gözden çıkarmak gerekiyor. Bu makalemizi hazırlamamızın nedeni ise sizlere jeotermal enerjinin dezavantajları yani olası zararlarından bahsetmek. Çünkü az da olsa bir takım zararları var.




Jeotermal enerjinin zararları nelerdir?


Suyun kalitesinde bozulmalar olabilir. Çünkü jeotermal enerji sistemlerinde yerin altından çıkarılan sıcak su boru sistemleri aracılığı ile gezdirilecek ve tekrar gönderilir. Bu dolaşım esnasında suyun içerisinde yer alan kükürt ve tuz boru içerisinde olan maddelerle etkileşime geçerek suda bir anlamda kirlenmeye neden olacaktır. Bu şekilde kirli su genellikle tarım arazilerinde kullanıldığı için gıdaları da ekleyerek insan sağlığına zarar verir.


Özellikle kalp ve karaciğer hastalıklarına neden olabilecektir. Açık sistem olarak kullanılan alanlarda sülfür, karbondioksit, amonyak, metan ve bor yayılması gerçekleşebileceğinden yukarıda belirtmiş olduğumuz hastalıklara neden olabilecektir. Açık sistemlerde en çok yayılan ise hidrojen sülfürdür.


Bu maddenin kokusuna baktığımız da adeta çürük bir yumurtaya benzer ve hava ile temas ettiğinde ciğerlere kadar inip kana karışır ve kalp akciğer hastalıklarına neden olabilir.


Yukarıda bahsettiğimiz tehlikelerin bir üst kademesi ise asit yağmurları olmaktadır. Çünkü açığa çıkan kükürt dioksit gazı aynı zamanda asit yağmurlarına neden olacağından bitkiler, ağaçlar, göller ve akarsular da bu durumdan etkilenecektir. Burada bir karşılaştırma yapacak olursak jeotermal enerjinin yaymış olduğu kükürt dioksit bir kömür ocağının yaydığından 30 kat daha azdır.


Sonuç olarak değerlendirecek olursak jeotermal enerjinin yaşam döngüsü ve küresel ısınmaya etkisi olacaktır. Havaya salınan gazlar ve bu gazlarında küresel ısınmaya olan etkisi bazın hayvanlarında yaşam ortamlarının değiştirilmesine olanak sağlayacaktır.




Kaynak: Enerji, enerji kaynakları, jeotermal enerji, jeotermal enerji dezavantajları, jeotermal enerji nedir, yenilenebilir enerji

3 Ocak 2018 Çarşamba

Hidroelektrik Enerjisi Nedir? Nasıl Elde Edilir?

Hidroelektrik Enerjisi Nedir? Nasıl Elde Edilir?

Hidroelektrik enerjisi bilindiği üzere akan suyun gücüne dayalı olarak üretilmiş olan bir enerji çeşididir. Bu nedenle de verimli ve yenilenebilir enerji kaynakları arasında gösterilmektedir. Bugün dünya üzerinde yenilenebilir ve maliyeti düşük enerji çeşitlerine baktığımız zaman ilk sırada hidroelektrik enerjisini göstermek yerinde olacaktır.


Hidroelektrik kelime anlamıyla Latince’dir ve su anlamına gelen Hidro kelimesinden türemiştir. Elektrik ise sizin bildiğiniz anlamda kullanılır. Dolayısıyla bu iki kelimeyi birleştirdiğimizde Hidroelektrik ve sudan üretilen elektrik anlamını görebiliriz.  İnsanlar suyu her çağda çeşitli amaçlar için kullanmışlar ve kullanmaya da devam etmişler. Su denildiğinde aklımıza her ne kadar içtiğimiz su geliyor olsa da kullanım alanlarının çok fazla olduğunu da belirtmek gerekir. Suyun gücünden insanoğlu çok kez faydalanmıştır. Örneğin dalga enerjisi bu anlamda suyun gücü kullanılarak elde edilen bir enerji çeşididir. Ancak bu konu hakkında ayrıntılı bilgi almak istiyorsanız aşağıdaki haberimiz de ilginizi çekebilecektir.


Dalga – Gelgit ve AkIntI Enerjisi Nedir? : Gel-git ve akıntı enerjisi ile okyanusların ve denizlerin derin ve sığ yerlerindeki sıcaklık farkından yararlanarak enerji elde eden Okyanus Isıl Enerji Dönüşümü (OIED) sistemidir. Bu sistemlerin şuan da çoğu deneme aşamasında olup hayata geçirilmesi eli kulağındadır. Dünya üzerindeki toprak ve suların farklı ısınması sonucu oluşan rüzgârların deniz yüzeyinde esmesi ile dalgalar meydana gelir. Dalgalardaki güç dalga hareketliliği, dalga boyu ve su yoğunluğu ile belirlenir. Makalenin devamı için tıklayınız…


Yukarıda belirttiğimiz üzere dalga enerjisi ile hidroelektrik enerjisini birbirine karıştırmamak gereklidir.


İlgilenebilirsiniz: Güneş Enerjisinin Avantajları


HİDROELEKTRİK ENERJİSİ NASIL ÜRETİLİR?


Yukarıda bu sistemin adı ve çalışma mantığı konusunda kısa bir giriş yapmak istedik. Ancak bu işin bir de üretim aşaması vardır. Burada ilk bilinmesi gereken şey elektrik üretilmesi için bir santralin kurulması gerekir. Bu hidroelektrik santralinde enerjinin üretilmesi için gövde kısmı yer alır. Bu gövde kısmı türbin olarak isimlendirilir ve amacı kinetik enerji üretmektir. Yani gözünüzde şöyle yel değirmenlerini canlandırın dolayısıyla daha basit bir şekilde anımsayacaksınız. Bu türbinlerin kanatları suyun gücünden faydalanılarak döndürülür. Bir kanat sudan güç alırken diğer kanat havadan güç alır.


Ancak bu santralin kurulması için bir baraja ihtiyaç olacaktır. bu barajın dibini düşünürseniz kinetik enerjinin üretileceği türbin ve bağlı olduğu mille jeneratöre uzanan bir düzenek vardır sonuç olarak toparlayacak olursak sistemin çalışma mantığı çok basittir. Ancak burada işin mali boyutunu da düşünmek gerekir. Elbette ki baraj yapımı bir maliyet gerektirir ancak sonraki süreçte üretilecek olan elektriği düşündüğünüzde aslında bu maliyetinde zaman içerisinde kendisini çıkaracağı düşünülebilir.


Dönelim sistemin nasıl çalıştığına. Kurulmuş olan bu barajlarda kapaklar vardır. Bu kapaklar yeterli su miktarına ulaşıldığında açılır ve yüksekten kanatların dönmesini sağlayınca bu kez kinetik enerji ortaya çıkar.


Üretim bu şekilde olacaktır. ancak burada üretilmiş olan enerjinin de depolanması gerekir aksi takdirde bu enerji boşluğa gidecektir. Bunun içinde gerekli olan depolama sisteminin kurulması gerekir. Burada büyük aküler depolama noktasında önemli bir faaliyet sürdürmektedirler.


Bunu da inceleyin: Jeotermal Enerji


HİDROELEKTRİK ENERJİSİ HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER


Genelde ülkemizde bir sorun vardır insanlar HES’lere karşı çıkarlar. Buradaki amaç çevrenin kirletilmesi değil aksine suyu tutan barajın doğal ortamın bozacağı endişesinden kaynaklanmaktadır.


Dünya’ya baktığımızda elektrik enerjisinin yaklaşık olarak %20’lik bölümü bu yöntemle üretilmektedir.


HES’ler kurulmuş olduğu bölgelere aynı zamanda yatırımda getirir dolayısıyla bu bölgedeki insanlara ek bir istihdam demektir. Bölge bu sayede kalkınma içerisine girecektir.


HES’Ler yalnızca suyun gücünü kullanırlar bu nedenle de doğal bir elektrik üretim yöntemidir denilebilir.


En önemli dezavantajı ise yatırım maliyetinin yüksek olması ve barajın tamamlanma süredir. Ancak düşük işletme giderleri ve kullanımının da çok uzun olacağı düşünüldüğünde tüm bu eksikleri de kapatacaktır.


Hidroelektrik Enerjisinin Avantajları


Yenilenebilir enerji:  Hiçbir zaman tükenmeyeceği bilinir. Çevre ya da hava şartlarından etkilenmez.


Temiz ve yeşil enerji:  Hidroelektrik enerjisinin çevreye verdiği bir zarar yoktur ve yeşil enerji olarak adlandırılır. Bu enerjinin üretimi sırasında atık madde oluşmaz.


Güvenilir bir enerji kaynağı: Özellikle de baraj ve suyun çok olduğu bölgelere kurulduğunda tükenmesi söz konusu olmayacağından ülkeler için enerji garantisi olabilir.




Kaynak: hidroelektrik, hidroelektrik avantajları, hidroelektrik nasıl üretilir, hidroelektrik nedir, Hidroelektrik santrali

Jeotermal Enerjisinin Avantajları

Jeotermal Enerjisinin Avantajları

Jeotermal enerji çeşidi yer altındaki suların kaya ve akışkanlıkların ısınının yükselerek yer yüzüne sıcak olarak çıkması demektir.  Kelime anlamına baktığımız zaman yunanca’dan gelme yeryüzü anlamını taşımaktadır. Therme kelimesi ise ısıdır ve jeotermal olarak yeryüzüne çıkan sıcak su şeklinde tanımlanabilir.


Yeryüzünün dış ısısı kadar iç ısısı da mevcuttur dolayısıyla 4 milyar yıl öncesinde dönersek yüksek sıcaklıklar sonucunda bir araya gelmiş olan toz ve gazlardan kaynaklanan bir ısı mevcuttur bu ısı ise sürekli olarak kendisini yeniler.


Bu sıcaklığın derecesi çok büyüktür ve etrafında bulunan sulara kadar erişebilirler. Dolayısıyla gaz içerebilen ve doğal olarak çıkan bu su ve buharı sayesinde şifalı da olabilecek bir enerji ortaya çıkacaktır.


Jeotermal olarak çıkan bu suların bir özelliği de meteorik olmasından kaynaklıdır. Bu nedenle de yer altındaki sular kendiliğinden beslenir. Pratikte baktığınız da bu beslenmenin üzerinde herhangi bir kullanım olmazsa tükenmezler. Özellikle yağmur, kar, deniz ve magmatik sular yeryüzündeki çatlaklardan içeri sızarak bu suları beslerler jeolojik koşullar devam ettiği sürece bu enerji de sürekli olarak ortaya çıkacaktır.


Durumu farklı bir şekilde anlatacak olursak dünya da yağan yağmurlar ya da su kaynakları uygun olan bölgelerdeki kaya ya da magma tabakasına yakın olan bölgelerden geçerek ısınırlar ve tekrar yeryüzüne çıkarlar. Bu döngü süreklilik arz ettiği içinde yenilenebilir bir enerji olarak kabul edilir.


Jeotermal Enerji Avantajı


Jeotermal enerjinin verimi oldukça yüksektir ve doğrudan elde edilebilir. Bu nedenle de maliyeti oldukça düşüktür. Doğru bir şekilde yenilenebilirse o zaman kesintisiz olarak güç kaynağı sağlar.


Jeotermal enerjiden elde edilen enerjinin maliyeti hidroelektrik enerjisi dışındaki tüm enerjilerden daha düşüktür.


Çevreye hiçbir şekilde zararı olmadığı gibi şifa kaynağı olarak da tanımlanabilirler.


Jeotermal enerji kullanılarak son dönemde elektrik enerjisi üretimi de gerçekleştirilmiştir. Bunun için santral ve çevrim verimleri artırılmıştır.


Jeotermal enerji tek bir alanda değil farklı alanlarda kullanılabilir.


Jeotermal enerji sayesinde fosil yakıtlara ihtiyaç da en aza indirilecektir.


Doğal gazlarda patlama riski vardır. Ancak jeotermal enerjide bu şekilde risklerin hiç biri söz konusu değildir.




Kaynak: enerji kaynakları, enerji nedir, jeotermal, jeotermal enerji, jeotermal enerji nedir

2 Ocak 2018 Salı

Hidroelektrik Enerjisinin Avantajları

Hidroelektrik Enerjisinin Avantajları

Bu makalede sizlere hidroelektrik enerjisinin avantajlarından bahsetmek istiyorum ancak öncelikli olarak hidroelektrik enerjisi nedir? Buna değinmemiz gerekiyor. Hidroelektrik üretimi için suya ihtiyaç vardır. Çünkü hareketli olan suyun üretmiş olduğu yenilenebilir bir enerji türüdür. Bu teknoloji aslında çok eski zamandan beri kullanılıyor. Örneğin eski çağda insanlar buğdaydan un elde edebilmek için suyun kenarına değirmenler yapıyorlar ve bu değirmenlerdeki türbinler sayesinde suyun akış gücünden faydalanarak un elde ediyorlar. Bu teknoloji daha sonrasında da elektrik enerjisinin üretiminde kullanılmaktadır. Yani buradan şunu belirtebiliriz ki HES’ler yani hidroelektrik santralleri gücünü sudan alıyor.


Suyun kendi içerisinde bir enerjisi vardır ve bu enerji suyun akış hızına göre değişiklik göstermektedir. Burada düşüş ya da akış suyun hızını tayin edecektir. Örneğin büyük bir nehirde akan suyun miktarı da büyük olduğundan dolayı üretilecek olan enerji daha büyük olacaktır. Ya da su çok yüksek bir yerden düştüğünde yine büyük bir enerji elde edilmiş olacaktır. Hidroelektrik enerjisinin üretiminin sağlanması için pervane gibi kolları olan türbinlerin olması gerekir. Bu türbinler su sayesinde dönmeye başlar ve mekanik bir enerji üretirler. Bu mekanik enerji ise daha sonrasında elektrik enerjisine çevrilir.


Peki, Hidroelektrik enerjisinin avantajları nelerdir?


Yenilenebilir enerji


Öncelikli olarak yenilenebilir bir enerji türü olması önemli bir konudur. Ve hiçbir zaman tükenmeyeceği bilinir. Bunun yanı sıra çevresel ya da hava şartlarından etkilenmez.


Temiz ve yeşil enerji


Günümüzde kullanılan fosil yakıtların çevreye vermiş olduğu zararlı etkileri biliyoruz. Dolayısıyla hidroelektrik enerjisinin çevreye verdiği bir zarar yoktur ve yeşil enerji olarak adlandırılır. Bu enerjinin üretimi sırasında atık madde oluşmaz.


Güvenilir bir enerji kaynağı


Hidroelektrik enerjisi her zaman güvenilir bir enerji kaynağı olmuştur. Özellikle de baraj ve suyun çok olduğu bölgelere kurulduğunda tükenmesi söz konusu olmayacağından ülkeler için enerji garantisi olabilir.


Ucuz üretim maliyeti


Barajların her zaman uzun süreli kullanımlar için olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla bir barajın yapımının tamamlanmasının ardından artık elektrik üretimi için süreklilik arz edecektir.




Kaynak: hidroelektri, hidroelektrik, hidroelektrik avantajları, hidroelektrik enerjisi, Hidroelektrik santrali